-Bir koç burcu olarak kendini nasıl tanımlarsın..?
ŞF: Burçlarla aslında hiç bir ilgim yok. Koç burcu olmaya dair ortak özellikleri zaten bilmiyorum.
Ortak özellik taşıyor muyum onu bile bilmiyorum bu nedenle
-"Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" adlı albümünde biraz daha sanki pop müziğe yakın olduğuna dair
eleştiri aldın..
ŞF: Aslında o albüm benim en sert albümlerimden bir tanesidir. İnsanların "pop" diye algıladığı şey
çok değişti herhalde. Benim müzikal tavrım ve tercihlerim son derece nettir. İnsanlar bunu anlamakta
zorluk çekiyorsa yapabileceğim bir şey yok. Bir pop şarkıcısı düşünün yanına da beni koyun, ortak
bir nokta bulursanız bana da söyleyin
-Her albüm çıkışında kendinde değişiklik yapıyorsun..?
ŞF: Tamamen bir tesadüf aslında. Ben albüm yapıp, konser vermediğim dönemlerde çok dışarıda
gözükmediğim için, albümden önce saçımı değiştirmiş oluyorum ama o sırada görenlere sanki imaj
çalışması gibi görülüyor. Mesela bir buçuk yıldır benim saçım böyle ama, belki de insanlar albüm için
yaptığımı zannediyor. Sıkılınca saçıyla oynayan herkes gibi bende saçımla oynuyorum ama, bunun
dış görüntüyü değiştirmekle ilgisi yok.
-Türkiye''de kimleri dinliyorsun..?
ŞF: Türkiye''de rock yapan insanların çoğu benim arkadaşım olduğu için onların nasıl müzikler yaptığını
zaten hep takip ediyorum ve sempatiyle yaklaşıyorum. İnsanların beğenisine sunulmuş şeyler hakkında
konuşmayı prensip olarak doğru bulmuyorum zaten. Hepimiz kendimizi eğiterek bu işi yapıyoruz. Rock
müzik yapmaya çalışanlar her ne yapıyorlarsa, bilerek, isteyerk ve bilinçle yaptıkları için öyle bir eleştiri
hakkı görmüyorum kendimde. Her zaman %90 sempatiyle yaklaşmayı tercih ediyorum.
-Hayranlarınla ilgili en ilginç anın ne..?
ŞF: Bugün Beni dinleyen insanlarla kurmaya gayret ettiğim ilişki, sanatçı-hayran ilişkisinden çok,
arkadaşlık ilişkisine dayanıyor. Tavırlarım alışagelmiş star tavırlarına paralel değil, dinleyicilerim de..
Ben öyle olmadığım için aramızda uzak ve süslü püslü bir ilişki yok. Onun için ilginç şeyler değil çok
güzel şeyler yaşarım genelde. Ben samimi olmayı tercih ettiğim için, onlar da samimi, dolayısıyla
ortaya arkadaşlık çıkıyor.
-Bir yerde sahne alıyor musun..?
ŞF: Şimdi önceliği olan konserler var. Konser vermeyi çok özledim. Kışa doğru uygun bir yer olursa
belki canlı müzik yapabileceğim öyle bir ihtimali de değerlendirebiliriz.
-Şimdi başka neler yapıyorsun..?
ŞF: Turneden döneli bir ay oldu, albüm çıktıktan sonra tanıtımlar başlamıştı ama turne nedeniyle ara
vermiştik, şimdi ona devam ediyorum. Provalarımız var çünkü konserler devam edecek. Yurt dışıyla
ilgili bazı gelişmeler var, onun için yoğun bir çalışma temposu içerisindeyim.
-Sabah kalkar kalkmaz yaptığın özel bir şey var mı..?
ŞF: Özel yaaptığım bir şey yok, evimin bahçesinde oturup kendime gelmeyi seviyorum. Geceleri genelde
çalıştığım için geç saatlerde yatıyorum bu aralar. Ama günü kaybetmek istemediğim için çok geç
kalkanlardan değilim. Bahçede kendime geliyorum ve günlük işlerimi yapmaya başlıyorum. Bu aralar
zamanım sürekli çalışmakla geçiyor.
-Bu albüm için kendini fazla açtığına dair eleştiriler oldu..
ŞF: Kendi sözünü, kendi müziğini yapan biriyim, neden bahsedebilirim ki tabii ki kendimden bahsedeceğim.
İlk günden dediğim gibi; müzik yapıyorsanız samimi olmak zorundasınız. Yazdıklarınız gözlem bile olsa, çok
gerçekçi ve dürüst olmalı bana göre. Beni dinleyen insanlarla samimi bir ilişki kurmaya çalıştığım için, bunun
ilk ayağının benim samimi olmam gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, insanların birbirine kalplerini açmasında
sorun görmüyorum. İnsanlar birbirlerine kendilerini açmadıkları için göstermelik ve sahte ilişkiler söz konusu.
Tabii ki anı yazmış değilim, öyle olsa otobiyografi kitabı yazardım. Ben hislerimi paylaşıyorum insanlarla, bu
da bence çok önemli bir şey. Eğer algıları açık bir insan olarak yaşamaya gayret ederseniz ki benim ahlaktaki
anlayışım budur; herkesin hisleri çok kıymetli. Ben sadece iç dünyamı yansıttım, keşke herkes böyle yapsa,
o zaman hiç bir şeyin altında bir şeyler aranmaz, her şey zaten açık ve net olur.
-Belki çok nettin o yüzden..
ŞF: Evet öyle bir farkı var bu albümün. Diğer albümlerimde daha masalsı bir dil kullanıyordum, burada biraz
daha net ifadeler var. Bazı şeyler bir araya geldi, o benim söz yazmak konusundaki değişimim ve kendimce
gelişimim. Anlatmak istediğim şeyi, daha net ifade edebilmek benim için bir başarı. Ama insanlar birbirine
benzer o kadar çok şey dinliyorlar ki, çok hafif değişik bir şey gördüklerinde algılamakta zorluk çekiyorlar.
Bende bilirim insanların eleştirmeyeceği bir şey yapmayı ama ben insanlara servis sunmuyorum, duygularımı
sunuyorum.
-Şarkı yapmak için illa aşık olmak gerekiyor mu mesela..?
ŞF: Aşk çok ortada varolan bir duygu olduğu için, herkesin ilk anlamda algıladığı bir konu. Herkes yastığa
başını koyduğunda aşkıyla ilgili şeyler düşünür. İlişkiler sadece aşk değil, tüm insan ilişkileri hayatta çok önemli,
ben de böyle şeylere önem verdiğimden olsa gerek ki aşk ana tema.
-Son zamanlarda aşık oldun mu..?
ŞF: Hayır.
-Aşk acın var gibi aslında şarkılarında. Geçti mi..?
ŞF: Belli olmuyor mu..? Duygulara dair her şey çok zor geçiyor, iz bırakıyor.
-Unutamadığın bir aşkın var mı..?
ŞF: Hiç bir şeyi unutmazsın ki Hafızan doğru çalıştığı sürece, unutmazsın. "Ben her şeyi unuturum" diyen
varsa, o anlık bir kızgınlık içinde söylenen bir şey olur. Ama duyguların etkileri elbette ki zaman içinde yok olur.
Zaman gerçekten bir çok şeyi halletmeye yardımcı oluyor.
-Nereden alışveriş yapıyorsun..?
ŞF: Genelde yurtdışından alıyorum. İkinci el mağazalara bayılıyorum. Burada da beğendiğim bir şey olunca
alıyorum ama moda şekliyle değil de kendi tarzıma uydurmayı seviyorum. Tezatlardan hoşlanıyorum.
-Kendi kendine kaldığında neler yaparsın..?
ŞF: Bahçemle uğraşıyorum, ahşap boyuyorum, elektronik aletleri kurcalıyorum. Sinemaya çok düşkünüm.
Vaktimin çoğunu zaten evimde geçiriyorum.
Trendy Dergisi / Ağustos