Şebnem Ferah uzun bir aradan sonra ilk kez Billboard’a konuştu. Eğer bir gün Şebo için şarkı isterseniz önce bu röportajı okuyun.
İşte onu en çok etkileyen şarkı.
- Sizin için özel bir anlamı olan, "İşte hayatımı kaydıran şarkı bu" dediğiniz bir şarkı var mı?
Hayatımı kaydıran değil ama hayatım boyunca nerede duyarsam duyayım tüylerimi diken diken eden, özleyip tekrar tekrar dinlediğim, dinleyip tekrar özlediğim bir şarkım var. Joe Satriani benim en favori müzisyenlerimdendir ve onun "The Forgotten" adlı parçası da hissedebildiğim her şeyi daha da derinleştiren bir parça. Elbette böyle çok sevdiğim bir sürü şarkı ve albüm var, ama sanırım bu şarkıyı bir başka seviyorum.
- Yeni albüm için çalışmalara başladınız mı?
Şu sıralar aklıma gelen şeyleri karaladığım ya da kaydettiğim bir dönemdeyim. Ama tam konsantre olarak çalışmaya başlayacağım dönem, konser çalışmalarımı bitirdikten sonra olacak. Çünkü ben aynı anda birkaç ana konuya tam arzu ettiğim verimlilikte yoğunlaşamıyorum. Yeni şarkılar için eve kapanmışsam neredeyse dış dünyayla ilişkimi kesiyorum. Çünkü zaman mevhumum tamamen yok oluyor o dönemlerde.
- Şebnem Ferah günün müzikle ilgilenmediği saatlerini nasıl geçirir?
Film seyretmek benim en çok sevdiğim şeylerden ama çoğu zaman sinemaya gitmek yerine DVD’lerini alıp seyrediyorum. Çünkü turne ve stüdyo dönemlerinde filmleri kaçırıyorum. En son "What the Bleep Do We Know?" adlı filmi izledim. Şu sıralar en çok dinlediğim albümler; King’s X’in Ogre Tones ve The Mob’un aynı adlı albümü. Görmediğim ülkelere ya da çok sevdiğim yerlere tekrar tekrar gitmeyi, oralarda konserler izlemeyi seviyorum. Bir de arkadaşlarıma yemek yapmaktan, onlarla beraber vakit geçirmekten hoşlanıyorum.