|
|
| Şiir | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Amy Site Yönetimi
Mesaj Sayısı : 197 Nerden : İstanbul Kayıt tarihi : 24/06/08
| Konu: Şiir Salı Tem. 08 2008, 20:07 | |
| Güzel ve anlamlı şiirleri burada paylaşalım arkadaşlar.... | |
| | | ShíTaßèrG
Mesaj Sayısı : 118 Nerden : İstanbuL Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: Perdeler-Necip Fazıl Kısakürek Çarş. Tem. 09 2008, 14:07 | |
| Perdeler, hep perdeler… Her yerde, her yerdeler. Pencerede, kapıda, Geçitte, kemerdeler… Perdeler, hep perdeler…
Ya benim sevdiklerim, Şimdi nemde, nemdeler? Onu bomboş perdenin; İçerde, içerdeler! Perdeler, hep perdeler…
Gönülde asil perde; Onu hangi göz deler? Surat maske altında, Sis altında beldeler. Perdeler, hep perdeler…
Perdeye doğru akın; Atlılar, piyadeler. Yollar, yönler dolaşık; Değişik ifadeler. Perdeler, hep perdelere.
Bir tohumda bin gömlek. Giyim fideler. Kalbiler dilini yutmuş; Bangır bangır mideler. Perdeler, hep perdeler…
Son noktada son perde; Çevrilmiş seccadeler. Orada işte işte, Ölümden azadeler! Perdeler, hep perdeler… | |
| | | aldacı
Mesaj Sayısı : 25 Yaş : 31 Nerden : BaNDıRMa Lakap : bekım Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: Geri: Şiir Ptsi Tem. 14 2008, 16:50 | |
| En Fazla İçimde Ölürsün
En fazla içimde ölürsün Cesedini sürüklerim gittiğim her yere Kızıl sonbaharım Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi
Ellerimde çoğul bir gölge kuşu Adının arkasına basmadan yürüdüm Alnımda birikti çizikler Adımdan çıkardım aklımı Aklımsız kaldım Neylersin İnsanız Ne yapsak eksiğiz işte Ölüme ayarlı saatiz
En fazla içimde ölürsün Sorarım Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni? Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi? Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu Hangi rüzgârlara sattın da saçlarını Devrik cümlelerimin öznesi oldun?
İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım
En fazla içimde ölürsün Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana Kalan gidene denk neyi varsa susuyor. Ve susmak inceltiyor her yarayı Ve susmak bakmak oluyor Gitmediğin her yere
Kim tutuklanmış yalnızlıktan Gizin içine gizlenen kim Söyle beni nerene sakladın Ki şimdi bu kadar sokaktayım
En fazla içimde ölürsün Karla karışık yağarsın yara Bereme Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde Sana borcum olsun Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde
En fazla içimde ölürsün Yanağında yanar avucum Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar Gırtlağıma kadar aşka batarım Yeteri yok. Eksiği fazla.
Neyin kaldı eksilenlerden arta İçeri doğru kapanan bir kapıydın Saçlarından geçtim önce Ve kendimden öylece Neyim yoksa var bildim Eğildim Eksildim Eridim Bir seni bitirmedim
Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını Uğultusuna tutunamadın
Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan Öyle yaşadım gözlerini Tenimde itiş kakış Cebimde depremlerin Esrarlı gece ayinleri Volkanik şiirler Usul usul giymedim mi sözlerini Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer Sensizlik seni anlattı en çok Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti Söyle saçlarında öldüğüm Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?
En fazla içimde ölürsün Cesedini sürüklerim gittiğim her yere Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri Açar gibi yaparak açık bir kapıyı Beni ikiye böldün Hadi içimi kendine aldın da Beni nerde bıraktın Hangisini seçerdin benim için Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için
Ben yarama çoktan sen bastım Yaşım kadar gencim Adın çabuk diye geçti Ardında aç köpekleri bırakarak Ezberimden geçtim. Hızla biten aşk şarkılarından geçtim Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk Bildim
Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine Onurlu bir karanlığı seçtik Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik Cesurduk çünkü Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar
Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız Gerisi hiçlik Gerisi yokluk
Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka Bir hayatın tüm yanılgılarını Saçlarında çözdüm Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın Sessizlikte bir dildir Çoğul susulur Pusulur Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın
Yıkık şehrimin izbesi En fazla içimde ölürsün En çok Gözlerime gömülürsün. Gözlerimi kaparım Vasiyetimi yazarım
Kahraman Tazeoğlu | |
| | | emre_1907
Mesaj Sayısı : 125 Yaş : 35 Nerden : ŞAhın Durak Sokakları Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: UNUTMA Cuma Tem. 18 2008, 00:52 | |
| Seviyorum seni Unutamadım,unutamam Dün yine düşündüm Bügün yine düşünüyorum Yarın yine düşüneceğim Aşık olmuşum farkında olmadan Sevgi hep benimle Yüreğin hep yüreğimde Sen beni sevmesen de Sen beni düşünmesen de Sen hep kalbimdesin Sakın unutma
emre_1907 | |
| | | emre_1907
Mesaj Sayısı : 125 Yaş : 35 Nerden : ŞAhın Durak Sokakları Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: ZALİM Cuma Tem. 18 2008, 00:53 | |
| Öyle bir zalime gönül verdim ki Gençliğimi,hayatımı bitirdi Öylesine ateşlerde yaktın ki bedenimi Küle çevirdin Diken gibi geldin, girdin gönlüme Kurşun gibi saplandın bedenime Ey vefasız,dön de bir bak halime Her parçamı bir köşeye savurdun Koklamaya kıyamazken gülümü Bir ümitle kaptırmıştım gönlümü Bu sevdaya adamıştım ömrümü Ellerinle yazdın benim sonumu
emre_1907 | |
| | | emre_1907
Mesaj Sayısı : 125 Yaş : 35 Nerden : ŞAhın Durak Sokakları Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: . Cuma Tem. 18 2008, 00:57 | |
| Üstte ki 2 Şiirıde Ben Yasdım Arkadaşlar ınsan bası şeylerı yaşayınca bunu dıle getırmekde zorlanabılıo ama kağıda dökmek daha kolay olabılıyor.
'Hiçbirşey Yaşanmadan Bilinmez' | |
| | | ShíTaßèrG
Mesaj Sayısı : 118 Nerden : İstanbuL Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: Geri: Şiir C.tesi Tem. 19 2008, 18:55 | |
| Kararlıyım!... Bir gün, bırakıp gideceğim her şeyiyle bu şehri... Yorgun sokaklarında dinlenen ayak seslerini, kirli kaldırımlarını, mutsuz insan manzaralarını, özgür ve sere serpe gezinmelerini itlerin. Aç karına seyrettiğim, imrendiğim, yiyemediğim, nefsimi sorgulayan kokularını gevrek simitlerin...
Bir gün, bırakıp gideceğim bu şehri... Uzun, soğuk ve şekilsiz gecelerini, sevimsiz yalnızlıklara terk edeceğim. Baharını bırakacağım çiçek çiçek, hazanını yağmur yağmur, karını, ayazını, kara kışlarını... Bırakıp gideceğim bir gün bu şehri, bağrıma basarak ardımdan ağlayan bakışlarını.
Bir gün, bırakıp gideceğim bu şehri... Yine, çocukluğumun, dorukları sislerle kaplı anaç dağlarına, berrak ve serin suların oynaştığı küçük derelerine... Denizine dalga dalga, gecesine yıldız yıldız, suyuna, toprağına, çiçeğine, taşına... Alıp gideceğim gönlümü bir gün, içinde sunaların oynaştığı, sessiz bir pınar başına...
Bir gün, alıp başımı gideceğim bu şehirden. Gittiğim yerlerde, özgürce şarkı söyleyecek rüzgarlar... Bulutlar beyazın en güzelinde, en tatlısında ve pamuk şekeri kıvamında olacak. Salacağım bakışlarımı enginliğine gök mavinin, ruhuma sonsuzluğun tarifsiz huzuru dolacak.
Ben, bir gün gideceğim bu şehirden. Yağmurların kendince çisil çisil ağlayışı, çamurlu sokaklarda damlacıkların oynayışı ve hartama damlarında bir mahzun beste, tebessümüm olacak o kaçınılmaz son nefeste.
Ben, gideceğim bu sevimsiz şehirden. Ağaçlarım olacak şairin hür çizdiği, ormanlarım olacak , kardeşçe sevdalı. Ne para isterim, ne pul, ne şan şöhret, taç olsun başımda yeter, bir küçük defne dalı.
Ben, gideceğim bu şehirden. Seherimde olmayacak gölgesi gökdelenlerin, yakamozlar gezinecek ayak uçlarımda. Selam söyleyeceğim martılarla güneşe, enginlerinde gemiler süzülecek bakışlarımın. Aç ise aç, tok ise tok olacağım, bir lokma olsa bile, ekmeğimi komşumla bölüşeceğim... Her sabah ve her akşam huzurum olacak bir tek selamı, ben, insanlarımın kucağında, insanca öleceğim.
Bir gün gelecek, ben bu şehirden gideceğim. | |
| | | ShíTaßèrG
Mesaj Sayısı : 118 Nerden : İstanbuL Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: Geri: Şiir C.tesi Tem. 19 2008, 18:57 | |
| Sahipsiz
Aşk kokan her şeyi yaktım geriye tek seni bıraktım kalbimin kapılarını birdaha acılmayacak şekilde kapattım kelimeleri ise kifayetsiz bıraktım
Kırık dökük umutlarımı serbest bıraktım kabuslu gecelerde kıvrandım durdum sayıklayıp kıvrıldım arasına acıları ortü yapıp Sessiz cok sessiz sokaklarda aradım sesi,sedayı bulamadım nedensiz...
Sessiz cıglıklarımdı boşlukta yankılanan Sahipsiz çook sahipsiz...
Déstin0 VézGuéS
En son ShíTaßèrG tarafından C.tesi Tem. 19 2008, 18:58 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | ShíTaßèrG
Mesaj Sayısı : 118 Nerden : İstanbuL Kayıt tarihi : 08/07/08
| Konu: Geri: Şiir C.tesi Tem. 19 2008, 18:58 | |
| Melek... bir hikaye gordum gozlerinde umutlarla baslayan mutsuz bir sonla biten bir damla vardi ellerinde akip akip dinmeyen sonunda huzunle dinen bir sarki vardi dudaklarinda temposu hizli sozleri agir ama yine de aglatan bir sevdigin vardi yildizlarda hani birgun geri doner diye yagmurlarda bekledigin hani hic korkmazdin olumden ama sira sana gelince korkudan titredin dun gece güzel melek sakin korkma arkanda biraktiklarinla hatirlanacaksin burada melek sen ucamasanda hep mutlu kal orada gozyaslarini birak burada uyu biraz yildizlarla | |
| | | şeboist_melike
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 33 Nerden : bolu Kayıt tarihi : 07/08/08
| Konu: Geri: Şiir C.tesi Ağus. 09 2008, 11:28 | |
| Herşeyde Biraz...
Ağlarken bir zamanlar bomboş kalbindeki kimsesizliğine Şimdi onunla doldurduğun kalbindeki onsuzluğa ağlıyorsun. Hayatta herşeyin karşılığı gözyaşı mıdır illaki? Sadece sevemez mi seven!
Değeri ölçülemez bedeller... Ödenmesi bitmeksizin... Onla yada onsuz...Söylesene nasıl seçebilirsin! O...Tadın, tuzun, gülüşün, heycanın... Düşünürken dertlerini aklına bile getirmediğin... Sadece gördüğünde bile kalp atışlarını kontrolden çıkaran... Omzuna yaslandığında tüm dünyayı unutturan... Gözlerine baktığında zamanı durduran... İlk nefesini onunla alamadığın ama son nefesini onunla vermek istediğin... Canın, kanın, öbür yanın... Nasıl olur onsuz?Söylesene... Nefes alabilir misin!! Kalbin atar mı sanıyorsun!!
Evet;belki, şimdi ağlıyor olabilirsin. Gözyaşların ağlatanın kalbine ulaşamasada... Ne kadar değsede değmesede sen ağlıyorsun... Sen seviyorsun... O senin kanına işlediği için... Herşeyde biras O da olduğu için...
By şeboist_melike | |
| | | rüzgar
Mesaj Sayısı : 43 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 01/08/08
| Konu: Geri: Şiir Salı Eyl. 02 2008, 13:05 | |
| HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Seni anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana. Ard- arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu Dışarda gürül- gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara. Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana. Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini...
AHMED ARİF | |
| | | rüzgar
Mesaj Sayısı : 43 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 01/08/08
| Konu: Geri: Şiir Salı Eyl. 02 2008, 13:07 | |
| Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi kavranır. Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır. Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır. Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır...
Murathan Mungan | |
| | | rüzgar
Mesaj Sayısı : 43 Yaş : 43 Kayıt tarihi : 01/08/08
| Konu: Geri: Şiir Salı Eyl. 02 2008, 13:08 | |
| alırda gider ya eski sevdaların hüznüyle başımı deli mavin, koymaz hani buralara... hayaller ve umutlar yorgun bir martının kirli beyazında, dönerim kendime, dönerim rengine yeniden...
gönül alabildiğine sen, gönül olabildiğine mavi, içimde deli bir düş, düşümde mavim deniz...
ben limanını arayan yorgun ve mağrur bir boğaz vapuruyken mavi patiskanda, usulcadır çalışlarım köpüğünün rengini saçlarıma, ve fırtına sonlarıdır ömrün mevsimi içerlerimde.
gönül alabildiğine sen, gönül olabildiğine mavi, içimde deli bir düş, düşümde mavim deniz... | |
| | | -aLeyNa- Mod
Mesaj Sayısı : 347 Yaş : 32 Nerden : Trabzon Kayıt tarihi : 20/07/08
| Konu: Geri: Şiir Paz Eyl. 14 2008, 13:44 | |
| Sana uzak kentlerden birinde Zamanın bir yerinde Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu Saçlarını izliyordum uzaktan Kulağının arkasına düşüşü ve burnun Herkesten başkaydı işte Güldüğün zaman yukarıya bakardın Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı Ne güzeldiler Sen bilmiyordun ben seni seviyordum Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu Geri dönüyordu çoğalarak Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi Herşeyi erteleyişim oluyordun Kalp ağrısı oluyordun Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk Cesurduk Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu Ve kırmızıydı bütün karanfiller
Ben seni seviyordum sen bilmiyordun Sevinçlerim oluyordun ara sıra Sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun Bütün sevinçlerim bittikten sonra Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları Derken birgün uzaktan gördüm seni Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak İşte yine aynı Kalbimi acıttın her zamanki gibi Değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri Kimbilir Yada boşver Bilme en iyisi
İclal Aydın-Seni Seviyordum.. | |
| | | -aLeyNa- Mod
Mesaj Sayısı : 347 Yaş : 32 Nerden : Trabzon Kayıt tarihi : 20/07/08
| Konu: Geri: Şiir Paz Eyl. 14 2008, 13:46 | |
| Adın sevdaydı.. Şimdiki adını bilmiyorum.. Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun.. Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi? ..
Ahmet Selçuk İlkan-Sen Vurdun da Ben Ölmedim mi ? | |
| | | -aLeyNa- Mod
Mesaj Sayısı : 347 Yaş : 32 Nerden : Trabzon Kayıt tarihi : 20/07/08
| Konu: Geri: Şiir Paz Eyl. 14 2008, 14:00 | |
| Korka korka değil usul usul değil Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim Aç kapıyı bak ne diyeceğim Bir senin ellerinden bir senin gözlerinden Dişlerinden dudaklarından Nergisler ocak ayında açtı Kendimden bahsetmeyeceğim Yediveren güllerden duvarlardan sarkan güllerden Çocuklardan sabah erken okula giderlerken Atlardan bahsedeceğim Kan ter içinde atlardan Aç kapıyı bak ne diyeceğim Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım oynuyorlar Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum penceremin dibinde açacak
Ekinleri dolu vurmadı çekirge gelmedi kurak olmadı Yorgunum demiyeceğim bir evimiz olsa demiyeceğim Yüreğim daralıyor demiyeceğim
Bir baksan gözlerime başını çevirmeyeceksin Yürüyüp gitmeyeceksin elini çekmeyeceksin Bir baksan gözlerime Dağda yakılmış ateşler göreceksin Aç kapıyı kim geldi bak Bak nasıl havalandı güvercin Açmam diyemezsin artık Aç.
Berin Taşan-Aç Kapıyı Ben Geldim | |
| | | | Şiir | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|