Tekniğim Var Ama Asla Tekniğe Hapsolmam
Geçtiğimiz ay ülkemiz benzerine az rastlanır bir turneye şahit oldu ve Dee purple’ ın “Slaves and Maskers” albümünde de vokla yapan eski Rainbow solisti Joe Lynn Turnes, coco cola nın 3-24 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği içinci Soundwave Üniversite konserleri serisinde Cem Köksal’ ın şarkılarını seslendirerek hem ortalığın tozunu hem de kulaklarımızın pasını attı. Hal böyleyken işin içine Şebnem Ferah da dahil olunca bizde ıskalamadık ve soluğu 12 Mayıs ta Konya semalarında alıp hem müzisyenlerle sohbet ettik hem de konseri seyretme fırsatı yakaladık.
Volume: Bu günlerde Soundwave turnesi haricinde neler yapıyorsunuz. Bir sonraki albüm için hazırlıklara başladınız mı ?
Şebnem Ferah: Hayır,daha hiç başlamadım zaten son albüm daha yeni çıktı biliyorsunuz benim bir albüm yapmam en az 2-2,5 sene arayla gerçekleşiyor. Gerçi hesap etmiyorum ne kadar süre geçti diye. Ne zaman elimde yeterli materyal olursa o zaman yola koyuluyorum. Şu an için tüm konsantrasyonum konserler üzerinde. Bir sonraki albüm ile ilgili ufak tefek ön çalışmalarım var ama henüz stüdyo aşamasına gelmiş değilim.
V: Önceki iki albümünüz” kelimeler yetse” ve “perdeler” de prodüktör koltuğunda siz oturuyordunuz oncak son albümde yeri Tarkan Gözübüyük e devrettiniz. Neydi sizi kontrol odasından çıkartan?
ŞF: Aslında her iki durumda da stüdyoda yaptıklarını değişmiyor. Ama prodüktör koltuğunda oturmak fazlasıyla objektif olmayı gerektiriyor. Çok yorucu bir işi insanın içinden geleni ve doğru olduğunu hissettiğini kendinin yapması ile güvendiği bir arkadaşı ile kafa kafaya verip yapası arasında dağlar kadar fark var. Ben zaten bir prodüktör değilim. Biraz da mecburiyetten yapıyordum diyebiliriz. Ancak artık prodüksiyon aşamasından yorulduğumu hissettim
V: Hiç ses teknisyenliğine el attığınız oldu mu ?
ŞF:Hayır. Murat Bulut adında harika bir ses teknisyenizmi var bunun için
V: İlk defa” gözlerimin etrafındaki çizgiler” de ve sonra da “can kırıkları”nda duyduğumuz bir scream vokal stiliniz var. Bunu geliştirmek için özel bir vokal tekniği uyguladınız mı ?
ŞF: Senelerdir şarkı söylediğim için benim zaten oldukça oturmuş bir vokal tekniğim var. Yurtdışına her gittiğimde özel vokal tekniği dokümanları alıyorum. Ancak o sesleri çıkartmak kitap ve uygulamalarla ile öğrenilebilecek bir şey değil. Eğer gırtlağınız da da yer varsa yapabilirsiniz. Sesinizin her daim sağlıklı, olması lazım. Tecrübesi olmayan biri o sesi çıkarttıktan sonra hastanelik de olabilir keza o, gırtlağı çok yoran bir vokal stili. Daha önceden neden yapmıyordunuz diye sorarsanız da, durum melodi ve söylediğim kelimenin hissiyatını yansıtmak ile alakalı derim. Kelimenin hissini yansıtacak vurguyu o şarkıda o tonlamada buluyorum ve yapıyorum. Ben tekniğe sahip olan ama asla tekniğe hap solmayan bir şarkıcı olamaya gayret ediyorum.
V: Günlük ses egzersizleri yapıyor musunuz ?
ŞF: Tabi ki, her gün ses egzersizleri yapıyorum. Sahneye çıkmadan önce yarım saat kadar ses egzersizi yapıyorum. Benim gibi her gün turlayan ve sahneye çıkan birinin tıpkı bir sporcu gibi çalışması gerekiyor bu konuda. Sonuçta 2 adet çok ince kastan söz ediyoruz ki onları formda tutmak farz, başka yolu yok.
V: Uzun süreli turnelerde gece sahne alan vokalistlerin ses tellerinin bir dayanma limiti olduğunu biliyoruz. Sizin maksimum süreniz nedir bu hususta?
ŞF: Eğer iki konser arası iyi dinlenebiliyorsam hiç sorun olmuyor. Eğer dinlenemiyorsam, gürültülü ortamlarda konuşmam gerekiyorsa ve uykumu alamıyorsam sonralara doğru benimle birlikte sesim de yoruluyor tabi ki. Siz sağlıklıysanız sesiniz de sağlıklı çıkar.
V: Birazda gitaristliğinizden bahsedelim. Bir dinleyici ve bestekar olarak ne tür tonlardan hoşlanırsınız ve tercih edersiniz ?
ŞF: Pek ayırım gözettiğim söylenemez aslında. Şarkı yaparken akustik gitarla da yapabiliyorum bir gitarın clean tonları ile de.Tabi ki distorsiyonlu tonlar eğer parçaya yakışıyorsa her zamanki tercihimdir ki zaten dinlemeyi sevdiğim müzikte öyle. Distorsiyonlu müziklerin çok ihtişamlı olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bir gitaristi gitarist yapan onun çalma tekniğidir. Diğer etkenler tamamen ikinci planda kalıyor benim nazarımda. İyi bir gitaristin eline en kötü pedalı ve en kötü gitarı ver yine iyi bir sound yakalar. Öte yandan kötü bir gitariste Steve Vai’ in set up’ ını ver hiçbir sonuç alamazsınız.